Büyülü Saçlar: Kadının Enerji Deposu ve Ailenin Tılsımı
Kadın Saçının Büyüsü
Daha önce zaman zaman saçın insan için önemini yazdık, bugün bu konuyu biraz daha açacağım.
Her şeyden önce saç kadının hazinesidir. Çok büyük bir psişik özelliğe sahiptir. Her tür bilgiyi biriktirir. Eski çağlarda insanlar saçın bizi koruduğunu ve enerji depoladığını, bunun için de uzun olması gerektiğini biliyordu. Saç sezgi ve vizyon yeteneği demekti. Kesilmesi gerektiğinde bunun ciddi bir nedeni olmalıydı.
Uzun saç bu kadar önemliyse koruma ve bakımı nasıl yapılmalı?
Önce uzamasına izin verin! Uçlarından da aldırmayın! Ne kadar uzunsa o kadar iyi. En az kalça uzunluğunda olmalı. Dizlerde olsa daha da iyi. Saç insanın omurgasını kapatmalıdır. Çünkü omurga ana enerji noktalarının bulunduğu çok önemli yerdir. Varlığımızı borçlu olduğumuzdur. Omurgayı korumayı en iyi saç yapar. Omurga çıplak gezmek kadınlık ve annelik enerjilerine büyük zarar verir. Sırt ağrısı çeken ve doğal yollarla iyileşmek isteyenler için de bunlar önemli.
Saçlarınızı düzenli tarayın. Uçucu yağlar kullanın, örün, topuz yapın. Geç beyazlaması için mücadele edin ve çok gerektirmedikçe boyamayın. Açtırma gibi yoğun kimyasal işlemler yaptırmayın ki enerji sağlığınız olumsuz etkilenmesin. Aksi halde saç yanlış enerjileri emer. Bunun sonucunda dökülme, hızlı beyazlama, incelme, uzamama ve saç derisi sorunları oluşur. Saç kestirmeniz gerekiyorsa bunu ciddiye alın. Kendi saçınızı kendiniz kesmeyin. Çöpe ya da yere atmayın. Atılmasına izin vermeyin! Bu gücünüzü yere, çöpe atmak demek. Saçı ahşap tarakla tararsanız iyi bir enerji temizliği yapmış olursunuz. Auranızı iyi temizlenir. Eskiden tarak kutsal bir tılsımdı ve sadece sahibi kullanırdı. Yaşlanınca ya da ölünce çocuklarına devredilerek ailenin bir aradalığı devam ettirilmiş olurdu. Kadının saçları ve tarağı aileyi bir arada tutmak için tılsım sayılırdı. Kadınına aileyi bir arada tutmak gücünü verenlerdi. Allah sizi inandırsın ben babam ve kardeşleri kadar birbirine düşkün bir aile tanımadım. Herkesin can havline düştüğü Koronanın en dehşetli döneminde beyin kanamasından hastanede yatan babam için 74 yaşındaki halam ben refakatçı kalayım diyorsa, 84 yaşındaki diğer halam ben evimde bakayım diyorsa bunun başka bir açıklaması yok bana göre. Babaannemden geçen bir koruma duygusu. Saçtaki bilgiyi tarağın aktardığı miras duygu.